-
1 tasar çizim
تصميم [تَصْمِيم]Anlamı: bir sanat eserini dizayn etme -
2 dizayn
-
3 نقش
Iنَقَشَ1. kazımak2. nakşetmekAnlamı: nakış yapmak3. eşmek4. oymak5. deşmekAnlamı: oymak, delmekIIنَقْش1. nakış2. gravürAnlamı: kazıma resim3. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim4. dizaynAnlamı: bir çizim5. oyma baskıAnlamı: çinko, bakır, tahta gibi levhalara kazıma ile yapılan basma tekniği6. kazımAnlamı: kazma işi7. yazıtAnlamı: bir şey üzerine yazılan yazı, kitabe8. beti9. figür10. hafriyatAnlamı: kazı yapma işı11. kitabeAnlamı: sert cisim üzerindeki kabartma yazı, yazıt12. kazıAnlamı: bir yeri kazma işi13. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi14. tasvirAnlamı: resim15. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvirنَقَّشَkazımak -
4 شكل
Iشَكَّلَ1. oluşturmakAnlamı: oluşmasını sağlamak2. formatlamakAnlamı: belli bir biçim vermek3. biçimlendirmek4. şekillendirmekAnlamı: biçimlendirmekIIشَكْل1. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim2. gravürAnlamı: kazıma resim3. dizaynAnlamı: bir çizim4. beti5. şeklenAnlamı: biçim yönünden6. suretAnlamı: görünüş, biçim7. formaAnlamı: biçim, şekil8. levhaAnlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha9. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi10. çeşitAnlamı: aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerinden ayrılan yer biri, nevi11. şekilAnlamı: biçim12. formAnlamı: biçim, şekil13. tasvirAnlamı: resim14. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
5 رسم
IرَسَّمçizmekAnlamı: resmini yapmakIIرَسْم1. dizaynAnlamı: bir çizim2. aidatAnlamı: ödenti, kesenek3. gravürAnlamı: kazıma resim4. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim5. beti6. figür7. levhaAnlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha8. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi9. tasvirAnlamı: resim10. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
6 صورة
صُورَة1. dizaynAnlamı: bir çizim2. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim3. gravürAnlamı: kazıma resim4. beti5. levhaAnlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha6. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi7. tasvirAnlamı: resim8. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
7 لوحة
لَوْحَة1. gravürAnlamı: kazıma resim2. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim3. dizaynAnlamı: bir çizim4. beti5. plâketAnlamı: metalden kabartma levha6. tabelâAnlamı: üzerinde yazı vb.açıklamalar bulunan levha7. levhaAnlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha8. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi9. tasvirAnlamı: resim10. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
8 تصوير
-
9 تصويرة
تَصْوِيرَة1. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim2. dizaynAnlamı: bir çizim3. gravürAnlamı: kazıma resim4. beti5. figür6. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi7. tasvirAnlamı: resim8. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvir -
10 schématique
-
11 vue
Ibien / mal vu iyi tanınmak◊Il est bien vu de tout le monde. — O herkes tarafından iyi biri olarak tanınır.
IIn f1 sens görme2 regard bakma♦ connaître qqn de vue - ile göz aşinalığı olmak3 panorama görünüm [ɟœɾy'nym]4 dessin, image resim, çizim [ʧi'zim]5 idée görüş [ɟœ'ɾyʃ]6 avoir des vues sur qqch ou qqn bir şeye, bir kimseye göz koymak7 à première vue ilk bakışta◊À première vue, cela semble simple. — İlk bakışta, bu basit görünüyor.
8 en vue de amacıyla9 avoir qqch en vue bir şeyi düşünmek -
12 تصميم
تَصْمِيم1. kararlılıkAnlamı: kararlı olma durumu2. azim3. tasar çizimAnlamı: bir sanat eserini dizayn etme4. direnişAnlamı: direnmek işi veya biçimi -
13 ligne
n f1 çizgi [ʧiz'ɟi]2 repère çizgi [ʧiz'ɟi]3 forme çizim [ʧi'zim]◊des lignes pures — pürüzsüz, saf çizimler
4 boy pos5 trajet hat [hat]◊une ligne de chemin de fer / d'autobus — demiryolu, otobüs hattı
6 câble hat [hat]♦ être en ligne telefonda olmak7 disposition sıra [sɯ'ɾa]8 sur une page satır [sa'tɯɾ]9 à la pêche olta [ol'ta]10 les grandes lignes ana çizgiler -
14 picture
adj. film————————n. resim, çizim, tasvir, tablo, görüntü, film————————v. resmetmek, çizmek, betimlemek, kafasında canlandırmak, yansıtmak* * *1. resim 2. düşün (v.) 3. resim (n.)* * *['pik ə] 1. noun1) (a painting or drawing: This is a picture of my mother.) resim2) (a photograph: I took a lot of pictures when I was on holiday.) fotoğraf3) (a cinema film: There's a good picture on at the cinema tonight.) film4) ((with the) a symbol or perfect example (of something): She looked the picture of health/happiness.)...-in kusursuz örneği5) ((with a) a beautiful sight: She looked a picture in her new dress.) resim gibi güzel kimse/şey6) (a clear description: He gave me a good picture of what was happening.) açık bir anlatım, tasvir2. verb(to imagine: I can picture the scene.) düşünmek, hayâl etmek- put someone / be in the picture- put / be in the picture
- the pictures -
15 figure
n f1 yüz [jyz]2 çizim [ʧi'zim]3 kişi [ci'ʃi] -
16 tracé
См. также в других словарях:
çizim — is. 1) Çizme işi 2) Çizilerek oluşturulmuş biçim 3) mat. Bir şeklin belli bir kurala göre cetvel ve pergel yardımıyla çizilmesi işi Birleşik Sözler geometrik çizim tasar çizim … Çağatay Osmanlı Sözlük
Mustafa Ülgen — (born 1945 in İnegöl Bursa Turkey) is a Turkish orthodontist. Contents 1 Biography 2 Publications 2.1 Publications In Turkish 2.1.1 E Books … Wikipedia
tasarım — is. 1) Zihinde canlandırılan biçim 2) Bir sanat eserinin, yapının veya teknik ürünün ilk taslağı, desen, tasar çizim, dizayn Kentsel tasarım. Çevre tasarımı. 3) Bir araştırma sürecinin çeşitli dönemlerinde izlenecek yol ve işlemleri tasarlayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
plan — is., Fr. plan 1) Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar. H. Taner 2) Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim O tarihte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şekil — is., kli, Ar. şekl 1) Biçim Dünyayı alıp avucuna bir gün Tanrı m / Avucunda bu dünyaya bir şekil ver. A. N. Asya 2) Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim Bu kitapta birçok şekil var. 3) Davranış biçimi, tutum, yol, tarz Bu şekilde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
proje — is., Fr. projet 1) Tasarlanmış şey, tasarı Babamın İstanbul seferi projesi kız kardeşimle bana değil, anneme de ciddi görünüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Değişik alanlarda önceden plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, kurum ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şema — is., Fr. schéma 1) Bir aletin, bir aracın veya bir biçimin ana çizgilerini gösteren çizim 2) Bir edebiyat eserinin, bir tasarının planı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasar — is. Bir iş, bir düşünce sırasını, düzeyini gösteren resim, yazı, plan Birleşik Sözler tasar çizim ön tasar … Çağatay Osmanlı Sözlük
aydınger — is. Parlak yüzeyli, saydam, mimarlıkta çizim için kullanılan özel bir kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
desen — is., Fr. dessin 1) Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim 2) Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir 3) Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
leylekgagası — is. Bir çizimin oranları bozulmadan daha küçük veya daha büyük çizim için kullanılan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük